Reklam Bütçeniz Bir Kumar Masasında mı?
Dijital pazarlamada en sık duyduğum soru şudur: “Emre Bey, reklamı Google’a mı verelim yoksa Instagram’a mı?” Cevap genellikle işletme sahibini şaşırtır: “Veriye dayalı bir stratejiniz yoksa, ikisi de paranızı çöpe atmanın en hızlı yoludur.” Günümüzde reklamcılık, “bu görsel güzel oldu, hadi öne çıkar” devrini kapattı. Artık yapay zeka algoritmalarıyla yönetilen, milisaniyeler içinde hedefleme yapan bir “Performans Savaşı”ndayız.
Doğru Platformu Seçmek İçin 3 Altın Kural:
1. Google Ads: “İhtiyaç Anı” Yakalar
Google, “Ben bunu arıyorum, hemen bulmalıyım” diyen müşteriyi hedefler. Diş ağrısı çeken biri Instagram’da gezmez, Google’a yazar. Eğer acil çözüm sunan bir hizmetiniz (Çilingir, Klinik, Tamir) varsa, Google kraldır.
2. Meta (Instagram): “Arzu” Yaratır
İnsanlar Instagram’a bir şey satın almaya girmez, eğlenmeye girer. Ama biz onların karşısına öyle bir video çıkarırız ki, ihtiyacı olduğunu bilmediği bir ürünü almak ister. Moda, Gıda, E-Ticaret ve Estetik sektörleri için Meta vazgeçilmezdir.
3. Yapay Zeka (AI) Dokunuşu
Artık hedeflemeyi manuel yapmıyoruz. Yapay zeka algoritmalarına “Bana bu ürünü alabilecek kişileri bul” diyoruz. AI, kullanıcının ayak izlerini takip ederek en doğru kişiyi en ucuz maliyetle buluyor.
💡 Kazan-Kazan Stratejisi
En başarılı strateji genellikle “Hibrit Yaklaşım”dır. Google Ads ile sizi arayan “sıcak müşteriyi” yakalayın; Meta Reklamları (Retargeting) ile sitenize girip satın almadan çıkanları takip ederek satışı tamamlayın. Birini seçmek zorunda değilsiniz, onları bir takım olarak kullanın.
“Reklam harcama değil, yatırımdır. Eğer bir makineye 1 TL atıp 3 TL alıyorsanız, o makineye para atmayı ne zaman bırakırsınız? Asla.”
